Hollywood’un eko-makinası Ed Begley, Jr.’ın yeni kitabı, eko-bilinçli bir yaşam için bilmeniz gereken hemen herşeyi anlatıyor. Ed Begley, Jr.'s Guide to Sustainable Living: Learning to Conserve Resources and Manage an Eco-Conscious Life isimli kitap, evinizi ve yaşam tarzınızı yeşilleştirmek için yapabileceğiniz kolay ve pratik tavsiyelerden oluşuyor.
Ed Begley, Jr., “Eğer kitapta yazılanları uygulayabilirseniz, soluduğumuz havayı temizlemiş, benzin tüketiminden uzaklaşmış ve de paranızın cebinde kalmasını sağlamış olacaksınız” diyor.Amerika’nın en yeşil ünlülerinden olan Begley, Jr., TV programı, Living with Ed ve kitaplarıyla kendi eko-imparatorluğunu kurmuş durumda.
25 Ağustos’ta piyasaya çıkacak kitap yüzde 100 geri dönüşümlü kağıt ve soya bazlı mürekkep kullanılarak basılıyor.
Who Killed The Electric Car? / Elektrikli Arabayı Kim Öldürdü?
Hikayemiz salt bir arabanın hikayesi olmaktan çok öte. Amerika’nın 20. yüzyıldan çıkmakta bu kadar zorlanmasının ve benzine olan bağımlılığını kıramamasının nedenlerini ortaya seriyor.Üretilen en hızlı ve en basit kullanımlı arabalardan biriydi. 1996’da General Motors tarafından piyasaya sürülen EV1 adlı araba sadece elektrik ile çalışıyordu, hiçbir emisyonu yoktu ve Amerikan teknolojisini otomotiv endüstrisinin en başına taşımıştı. Silecek suyunun değiştirilmesi ve rot-balans ayarının kontrolü dışında hiçbir bakım gerektirmeyen EV1’i kullanma şerefine ulaşmış şanslı kişiler ona vuruluyor ve bırakmak istemiyordu.
Peki GM neden EV1 elektrikli araba filosunu Arizona çölünün ortasında hurdaya dönüştürdü? Araba yapımcılarının iddia ettiği gibi tüketici talep azlığından mı, yoksa başka kuvvetli etkenler mi vardı? Elektrikli Arabayı Kim Öldürdü? EV1’in yaşamı ve esrarengiz ölümünü inceliyor; doğumu ile dalga dalga gelişen ekonomik ve kültürel etkisini, büyük şirketler ve hükümet nezdinde nasıl bir yankı yarattığını sarsıcı sonuçlarıyla araştırıyor.
Yönetmen hakkında
GM arabasına el koymadan önce 1998-2003 arasında Chris Paine bir EV1 kullanıcısıydı. Elektrikli Arabayı Kim Öldürdü? Paine’in ilk uzun metraj belgeseli. Film yönetmeni olmadan önce Internet Outfitter isimli pazarlama ve özel yazılım programları üreten bir şirketin kurucusuydu. Aynı zamanda Mondo-tronics isimli robotik gelişim şirketinin kurucularından. Eylemci olarak 1980’lerde anti-nükleer hareketin içinde yer aldı.
Yenilenebilir enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki varolan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bu kaynaklar güneş ışığı, rüzgar, akan su (hidrogüç), biyolojik süreçler ve jeotermal olarak sıralanabilir.
Yenilenebilir enerji kaynağı, enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır.
Yenilenebilir enerjinin tesisler, hayvanlar ve insanlar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Fosil yakıtlar, çok uzun bir zaman çizelgesi göz önüne alındığında teorik olarak yenilenebilir iken, istismar edilerek kullanılması sonucu yakın gelecekte tamamen tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Sizin yenilenebilir enerjiniz hangisi?
1. Rüzgar enerjisi
Rüzgâr enerjisi, rüzgârı oluşturan hava akımının sahip olduğu hareket (kinetik) enerjisidir. Bu enerjinin bir bölümü yararlı olan mekanik veya elektrik enerjisine dönüştürülebilir.
Jeotermal (jeo-yer, termal-ısı anlamına gelir) yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsar.
Endüstriyel anlamda biyokütle, yaşayan ya da yakın zamanda yaşamış biyolojik maddelerden yakıt elde edilmesi ya da diğer endüstriyel amaçlarla kullanılması ile ilgilidir. Yaygın olarak, biyoyakıt elde etmek amacı ile yetiştirilen bitkiler ile lif, ısı ve kimyasal elde etmek üzere kullanılan hayvansal ve bitkisel ürünleri kapsar.
6. Gelgit ve okyanus enerjileri Okyanus ısısı termal enerjiden, gelgitler, dalgalar, akıntılar da mekanik enerjiden elektrik üretiminde kullanılırlar. Dalga enerjisi, güçlü rüzgarların bulunduğu denizlerde daha verimlidir. Gelgit enerjisi ise, 11. yüzyılda değirmencilerin un yapımında gelgit hareketlerinden yararlanılması temel fikri alınarak elektrik enerjisi elde etmek için kullanılır.
Hidroelektrik santrallar, barajda biriken suyu potanesiyel elektrik enerjisine dönüştürürler. Termik santraller ise; sıvı, gaz ve katı yakıtları ısı enerjisine, ısı enerjisini hareket enerjisine, hareket enerjisini de elektrik enerjisine dönüştüren santrallerdir
